16 Ağustos 2010 Pazartesi

Üstüne redifli gazel

Süzme çesmin gelmesin müjgan müjgan üstüne
Vurma zahm-ı sineme peykan peykan üstüne

Rize-i elmas eker her açtığı zahma o şuh
Lütfu var olsun eder ihsan ihsan üstüne

Dilde gam var şimdilik lutf eyle gelme ey sürur
Olamaz bir hanede mihman mihman üstüne

Yardan mechur iken düştük diyar-ı gurbete
Dehr gösterdi yine hicran hicran üstüne

Hem mey içmez hem güzel sevmez demişler hakkına
Eylemişler Rasih'e bühtan bühtan üstüne
                                                    Rasih

İlk beyitti özellikle bilinmesi gereken kelimelerin başında zahm vardır. Zahm yara demektir. Divan şiirinde aşık daima yaralıdır. Sevgilinin bir bakışı ile aşığın gönlü yaralanır, bağrına oklar saplanır. Aşıkların yaralısı makbuldür. Yani aşıklar yaralı olduğu ölçüde sevgilisine bağlıdır. Yarası daima tazedir, kanlıdır, kanaması devam eder. Ezelden beri bulunan yara hiç iyileşmez giderek kötüleşir. Giderek kötüleşir ki acısı artsın aşığına kavuşsun diye. Bu çerçevede beytin açıklaması şöyle olacaktır : Ey sevgili! Gözlerini süzme ki, kirpik kirpik üstüne gelmesin; böylece bağrımda açtığın yaraya ok üstüne ok atmış olma.

İkinci beyitteki ana unsur ''rize-i elmas'' yani elmas kırıntılarıdır. Açılan yaraların üzerine elmas kırıntıları atılarak yaranın daha çok acımasını, kanlanmasını sağlayarak işkenceler yapılırdı önceleri. Buna istinaden beyitte şöyle deniliyor : Sevgili, açtığı her yaraya elmas tozu ekiyor. Lutfu var olsun; aşığına ihsan üstüne ihsanda bulunuyor. (Sevgilinin birinci ihsanı aşıkının bağrında açtığı yara, ikinci ihsanı da o yaranın kapanmasını engelleyen elmas tozudur).

Üçüncü beyitte şair sevince sesleniyor ve diyor ki : Ey sevinç gilde yani gönlümde gam var şimdilik lutfeyle sen gelme. Çünkü bir evde misafir üstüne misafir uygun düşmez. Ne alaka diyeceksiniz gam gibi değerli bir misafir var iken evde bir de sevinci ağırlamak mümkün değildir. Çünkü yara gibi gam da aşığın istediği bir şeydir. Yara nasıl büyür kapanmaz ve aşık böyle olmasını ister, aynı şekilde gam ile tecrübe aşığın istediklerinin arasındadır. Yeter ki gam sevgilinin gamı olsun.


Dördüncü beyitte ise ''Sevgiliden ayrı kalmıştık, bir de gurbetlere düştük. Felek bize hicran üstüne hicran gösterdi vesselam'' denmiştir. Buradaki birinci hicran sevgilinin ayrılık azabı, ikincisi de gurbet elemidir.


Son beyitte ise "Rasih için 'Hem içki içmez, hem güzel sevmez!' demişler. Zavallıya iftira üstüne iftira atmışlar.'' Çünkü Rasih içki de içer, güzel de sever.

Benzer Yazılar



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder