Yine şekvayı gurab eyler garabet bundadır''
Şairi çok seven, çok takdir eden Kanunî Sultan Süleyman, Bakî'ye son derece güzel, iyi eğitilmiş, şiirden ve musikiden de çok iyi anlayan bir cariye armağan eder. Tabiî birçokları bunu kıskanırlar. Bakî ise, ''tûtî (papağan)'' adlı bu genç kızla pek mutludur. Bir gün tanıdıklarından biri, kıskançlığın da etkisiyle, şaire: ''bak ne kadar talihlisin; tûtî hanım gibi bir pırlantaya sahip oldun, değerini bil!'' yollu gevezeliklere kalkışınca, sinirlenen Bakî: ''be adam, bu işi ne kadar uzattınız. bize armağan edilen şey bir tûtî değil, nihayet bir kargadır.'' karşılığını vererek adamı susturur. Ancak, olay döne dolana tûtî hanım'ın kulağına gider. Hassas kadın, buna çok üzülür. Bakî'ye —sivrice burunlu ve esmer olduğu için— arkadaşları tarafından ''gurab (karga)'' lakabının verildiğini de bilmektedir. Bir gün şair eve gelir gelmez tûtî hanım, eşine bu beyti söyler.
Beytin tam çevirisi ise şu şekildedir : Güzel sesi ve duruşuyla papağan kargaya aniden aşık olmasına rağmen garabet bundadır diye şikayet eden yine kargadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder